Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Müdürlüğüne bağlı olarak, 22 Ağustos 1989 tarihinde kurulmuştur. Koro Şefi Kenan Çimtay iki yıldır bu görevi sürdürmekte olup hem musikinin kültürümüz açısından önemini, hem de Elazığ’ın bu açıdan şanslı bir şehir olduğunu anlatıyor.
Bizim musikimiz iki dönem olarak adlandırılmıştır. Bir klasik dönem bir de neoklasik dönemdir. Neoklasik dönemden sonra farklı bir müzik türü gelişti, sanat müziği dediğimiz içerisinde Arap ezgilerinin olduğu, insanların o anki duyguları ve o anki yaşam tarzlarının yansıtıldığı besteler icra edildi. Ama tabiki bunun aslı klasik Türk müziğidir. Yani bizim özümüz budur. Bugün dahi bakarsanız neredeyse tüm müzik türlerinde klasik müziğin izleri vardır.
Bizim misyonumuz yani Devlet Klasik Türk Müziği Korolarının kurulma amacı aynı zamanda Türk musikisini genç nesillere aktarmak, sevdirmek ve yaygınlaşmasını sağlamaktır.
Türkiye’de sekiz tane Devlet Klasik Türk Müziği Korosu bulunmakta olup bunlardan bir tanesi Elazığ’dadır. Bu şehrimiz için çok büyük bir avantaj olduğundan bunu sürekli dillendirmeye çalışıyorum. Elazığ’ın bu değeri kaybetmemesi, sahip çıkması ve konserleri takip etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Klasik Türk musikisinde ud, ney, tanbur, klasik kemençe, rebab, kanun enstrümanları kullanılmaktadır. Bu enstrümanlar dönem dönem değişiklik göstermiştir, çünkü günümüze sürekli gelişerek ulaşmıştır.
Ayda en az bir konserimiz oluyor, ancak bazı günlerde de özel konserler düzenliyoruz. Ayrıca konserlerimize gelen camianın müzik zevkini ele alarak nasıl hoşnut edebiliriz şeklinde kendimizi sorgulayıp düşünerek hem sanat hem de halk müziği dinletisi sunabiliyoruz. Mahalli musikimizi de zaman zaman icra ediyoruz. Tabi mahalli musikimizi seslendiren dernek ve cemiyetlerimiz de var. Biz mahalli musikimizi kendi insanımız zaten biliyor ve dinliyor şeklinde düşünerek genellikle il dışında gerçekleştirdiğimiz konserlerde seslendirme çabası içerisindeyiz.
Konserlerimize ilgi var ancak gelen dinleyicilere de görev düştüğünden konserlerde bunu sürekli dile getiriyorum. Herkes çevresine anlatarak koromuzun konserlerine iştirak etmemiş olan arkadaş çevresini davet ederek ilgiyi arttırabiliriz. Koromuz kuruluşunda 40 kişiyle bulunmasına karşın bugün 23-24 kişiyiz ve bu sanatçılardan yarısı misafir sanatçı olarak iştirak ediyor. Maalesef bizim kadrolu sanatçılarımız diğer korolara dağıldılar. Aslında bunun en büyük etkenlerinden birisi de konservatuar bölümünün eski dönemlerde olmayışıydı, bugün konservatuar bölümü üniversitemizde mevcut. Bu da bir avantaj bizim için, öğrenciler mezun olduklarında buralara istihdam edilirse koromuzun kadrosu genişler. Tabi ki bunda Elazığ’ın ilgi ve alakası etken olacaktır. Ayrıca üst düzey devlet yetkililerimizin de bu konudaki hassasiyeti ile koro kadromuzun biraz daha genişlemesi mümkün olacaktır.
Türk müziği eserlerini ve enstrümanlarını sevdirmek ve tanıtmak amacıyla ilimizdeki okullarda konser etkinlikleri düzenliyoruz. Bazen okullara biz gidiyoruz bazense birkaç okulu birleştirerek kendi salonlarımızda konserler sunuyoruz. Gençliğimizin sanatsal ve kültürel faaliyetlerden yoksun kalmaması için biz bu eğitim konserlerini yapmak zorundayız. Dede Efendiyi, Buhurizade Mustafa Itri’yi, Tamburi Cemil Bey’i ve daha birçok sanatçımızı da tanıtmış oluyoruz bu eğitim konserlerinde. Ayrıca enstrüman tanıtımı da yapıyoruz böylece çocukların müziğe olan ilgisi de artmış oluyor.
Musiki bizim kültürümüzün ana omurgasıdır. Onun için biz bunu anlatmayı bırakmadan devam edeceğiz. Yerel basınımıza ve yazarlarımıza da bu aşamada önemli sorumluluklar düşüyor. Bakıyorsunuz ulusal gazetelerdeki yazarlar köşelerinde sanatçılara yer veriyor, bu sayede ilginin ve bilinebilirliğin artması sağlanmış oluyor.
Editör: Veysel Batuhan Bay